Bölüm Hakkında
Görevimiz ;
Sürdürülebilir tarım ilkeleri doğrultusunda; kırsal alandaki üreticilerin üretim ve gelirlerini artırarak genel yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla, tarım sektöründe sosyal ve ekonomik getirileri gerçeklere uygun şekilde ortaya koyacak bölgesel ve ülkesel düzeyde sosyal ve ekonomik araştırmalar yapmaktır.
Sorumluluklarımız;
- Öncelikli olarak Enstitünün görev alanına giren konularda sosyo-ekonomik araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi
- Bitkisel ve hayvansal üretimde veri tabanının oluşturulması
- Üreticilerin ve sektörün sosyoekonomik analizleri
- Maliyet ve karlılık analizleri
- Tarım alt sektörlerlerine yönelik SWOT analizlerinin yapılması
- Sürdürülebilir üretim modellerinin ekonomik analizleri
- Sonuçlandırılan projelerin hedef kitleye/bölgeye ulaşımı ve yaptığı etkinin araştırılması
- Araştırma sonuçlarının üretime aktarılmasında araştırıcı/yayıncı/üretici birlikteliğini içeren araştırmaların yürütülmesi
- Girdi kullanımı ve etkinliğinin belirlenmesi
- Teşhis sürveyleri ile yeni araştırma konularının tespit edilmesi
- Çayır mera ve yem bitkilerinin sürdürülebilir bir şekilde kullanımını sınırlandıran sosyal ve ekonomik faktörlerin belirlenmesi, çözüm önerilerinin ortaya konulması
- Mera yönetim bilincinin sosyo ekonomik çalışmalarla benimsetilmesi
- Bitkisel ve hayvansal üretim sistemleri arasında entegrasyonun sağlanmasıdır.
Bölüm Resimleri
Sonuçlanan Projeler
1.Erzurum, Kars, Ardahan ve Ağrı İllerinde Çayır, Mera ve Yem Bitkilerine Dayalı Tarımsal Üretim Sistemlerinde Üretimi Sınırlayan Faktörler ve Çiftçi Problemlerinin Tespiti Projesi Sonuç Raporu, Proje No: TAGEM/TA/98/11/01/002, Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Erzurum, 2002.
2. Erzurum'da Meraya Dayalı Üretim Yapan Sığırcılık İşletmelerinde Süt Üretimi ve Canlı Ağırlık Artışını Etkileyen Faktörlerin Analizi, Proje No: TAGEM/TA/03/04/01/008, DATAE, Erzurum,2009.
3.Köy Merkezli Tarımsal Üretime Destek Projesi (KÖYMER) İzleme ve Değerlendirme Çalışması 2004-2006.
4.Tarımsal Üretime Destek Projesinin (TARGEL) İzleme ve Değerlendirme Çalışması 2007-2009.
Erzurum'da Bitkisel Üretimde Kimyasal Girdi Kullanımı, Çevre Duyarlılığı ve Çevre Bilincinin Sosyo-Ekonomik Açıdan Belirlenmesi
Afa Adı : Doğal Kaynaklar ve Çevre
Program Adı : Çevre Toksikolojisi ve Pestisit ile Diğer Tarımsal Kirleticilerin Çevreye Etkisi
Proje No :TAGEM/TA/11/06/04/001
Proje Başlığı : Erzurum'da Bitkisel Üretimde Kimyasal Girdi Kullanımı, Çevre Duyarlılığı ve Çevre Bilincinin Sosyo-Ekonomik Açıdan Belirlenmesi
Projeyi Yürüten Kuru luş : Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Projeyi Destekleyen Kuruluş : TAGEM
Proje Yürütücüsü : Dr. Sibel KADIOĞLU
Başlama ve Bitiş Tarihleri : Ocak 2011- Aralık 2012
Proje Özeti :
İnsanoğlu var olduğu günden bu yana yaşamak için beslenmek, beslenmek içinde bitki veya hayvan yetiştirmek zorunda kalmıştır. Beslenmek amacıyla yapmış olduğu bütün çalışmalarda sorumsuzca davranmış kısa zamanda kaynakların verimsizleşmesine ve elden çıkmasına neden olmuştur. Bir yandan hızla yükselen nüfus populasyonu ve diğer yandan beslenme kaynaklarının sonu gelmeyecekmiş gibi sorumsuzca kullanımı insanları birim alandan daha fazla verim sağlamak amacıyla yoğun kimyasal girdi kullanımına yöneltmiştir.
Yoğun kimyasal girdi kullanımı hem çevre hem de insan sağlığını tehdit etmeye başlamıştır. Herhangi bir yörede bulunan bireylerin çevresel bilinç ve duyarlılık değerlerinin belirlenmesi, çevre ve doğanın korunması konusunda alınacak önlemler için bir çerçeve oluşturmaktadır. Erzurum kırsalı çerçevesini oluşturmak amacıyla sürdürülen bu çalışmada örnek büyüklüğü iki ayrı bitkisel üretim grubu (tarla-bahçe) için basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak ayrı ayrı hesaplanmıştır. Toplam 350 adet anket çalışması yapılarak veriler değerlendirilmiştir.
Çalışma sonucunda, geliştirilen çevre indeksi değerine göre tarla bitkileri üretiminin yoğun olduğu grubun sırasıyla tarımsal ve tarım dışı çevre bilincinin düşük (%42,6-%51,8) bahçe bitkileri üretiminin yoğun olduğu grupda ise tarımsal çevre bilincinin orta (%45,8) tarım dışı çevre bilincinin ise düşük (%41,9) olduğu belirlenmiştir.
Yapılan analizler sonucunda cevaplayıcıların tarımsal ve tarım dışı çevre bilincinin yaş ve öğrenim durumları ile farklılaştığı ancak gelir düzeyi ve işletme büyüklüğüne bağlı olarak farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Yoğun tarım yapılan yerlerde kısmen de olsa çevre kirliliği ve çevre bilinci varlığından söz edilebileceği ancak bunun tarımsal çevre bilinci ve duyarlılığının varlığı nedeniyle olmadığı sonucuna varılmıştır.
Elde edilen bulgularla üreticilerin çevre koruma amaçlı değil, teşvik ve destekler doğrultusunda tarımsal üretimi yaptığı hatta bitkisel üretimin ekonomik boyutlarda yapılmadığı gözlemlenmiştir. Çevresel kaygı (bireylerin çevre ile ilgili olarak bugün ve gelecekte yaşanabilecek endişeleri) olmadığından ilimiz kırsalının çevreye olumlu ya da olumsuz katılımı söz konusu değildir çünkü henüz çevresel problemlerin tehlikesi anlaşılamamıştır. Ancak farkında olmadıkları gerçeklerle karşılaşmaları çok zaman almayacaktır. Bu nedenle öncelikle çevresel eğitim ve yayım çalışmaları sağlanmalı/artırılmalı daha sonra çevre korumaya yönelik tarımsal strateji ve politikalar geliştirilmelidir.
Erzurum'da Yem Bitkilerinin Üretim Sistemi İçerisindeki Yeri ve Ekonomik Rekabet Gücünün Belirlenmesi Projesi
Afa Adı : Çayır Mera ve Yem Bitkileri
Program Adı : Sosyo Ekonomik Araştırmalar
Proje No :AGEM/TA/03/04/01/008
Proje Başlığı : Erzurum'da yem bitkilerinin üretim sistemi içerisindeki yeri ve ekonomik rekabet gücünün belirlenmesi projesi
Projeyi Yürüten Kuru luş : Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Projeyi Destekleyen Kuruluş : TAGEM
Proje Yürütücüsü : Dr. Sibel KADIOĞLU
Başlama ve Bitiş Tarihleri : Ocak 2004- Aralık 2006
Proje Özeti :
Bu çalışmanın amacı, iklim ve coğrafi yapı bakımından daha ziyade hayvancılık yapmaya elverişli olduğu kaydedilen Doğu Anadolu Bölgesinde yem bitkilerinin diğer kültür bitkileri, özellikle de hububat karşısındaki ekonomik rekabet gücünü ortaya koymaktır. Çalışma 2003-2004 yıllarında Erzurum'da yürütülmüştür. Yem bitkileri ve incelenen diğer tarla bitkilerinin ağırlıklı olarak yetiştirildiği ilçe ve köyler gayeli olarak seçilmiş ve çalışmada kullanılan veriler tespit edilen köylerde tesadüfî olarak belirlenen işletmelerden anketlerle elde edilmiştir. Örnek büyüklüğü hesaplanırken %95 güven sınırı ve populasyon ortalamasının %10'u kadar bir hata payı ile çalışılması esas alınmış ve çiftçilerle yüz yüze yapılan görüşmeler 176 anket ile sonuçlanmıştır. Verilerin analizi neticesinde sulu tarımda başta kuru fasulye, ayçiçeği, çayır, buğday ve şekerpancarında ve kuru tarımda ise çayırotu, yonca ve korungada brüt kârın pozitif olduğu tespit edilmiştir. Hayvansal üretimde değerlendirilmesi halinde ise dekara brüt gelirin baklagil yem bitkileri (yonca), arpa ve çayırda sırasıyla yaklaşık olarak 107, 75 ve 58 milyon TL/da daha artacağı hesaplanmıştır. Bu sonuçlara göre çiftçilerin mevcut teknoloji kullanım düzeyinde yem bitkilerinin hayvansal üretimde değerlendirilmediği takdirde üretim sistemi içerisindeki diğer ürünlerle rekabet etmesinin söz konusu olamayacağı, ancak hayvansal üretimde değerlendirilmesi halinde kârlı olabilecekleri ve diğer ürünlerle rekabet edebilecekleri ortaya konmuştur.
Fosforlu Gübre ve Fosfor Çözücü Bakteri Uygulamasının iki Farklı Yem Bezelyesi Çeşidinde Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi
Afa Adı : A03- Çayır Mera ve Yem Bitkileri
Program Adı : P01- Yem Bitkileri
Proje No :TAGEM/TA/11/11/01/002
Proje Başlığı : Fosforlu Gübre ve Fosfor Çözücü Bakteri Uygulamasının iki Farklı Yem Bezelyesi Çeşidinde Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi
Projeyi Yürüten Kuruluş : Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Projeyi Destekleyen Kuruluş : TAGEM
Proje Yürütücüsü : Dr. Sibel KADIOĞLU
Başlama ve Bitiş Tarihleri : Ocak 2011- Aralık 2012
Proje Özeti :
Erzurum’da 2011-2012 yıllarında yürütülen bu araştırmada
farklı bakterilerle aşılama (kontrol ve fosfor çözücü) ve fosfor dozlarının (0,
3 ve 6 kg/da P2O5) bezelye çeşitlerinin verim ve verim unsurlarına etkileri
belirlenmiştir. Deneme tesadüf bloklarında bölünen deneme desenine göre üç
tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Bu amaçla materyal olarak Kirazlı (yarı
yapraklı) ve Ürünlü (normal yapraklı) bezelye çeşitlerinin tohumları ve
Arthrobacter agilis bakterisi ve TSP (%43-45 P2O5) gübresi kullanılmıştır.
Araştırmada bitki boyu, yatma indeksi, yaş ot ve kuru madde verimi, bitkide
bakla ve baklada tane sayısı, tohum verimi, bin tane ağırlığı, hasat indeksi ve
biyolojik verim değerleri üzerinde durulmuştur.
Elde edilen sonuçlara göre bitki boyu 54,4-72,1 cm, yatma
indeksi %25,2-37,2, yaş ot verimi 1103,7-1393,5 kg/da, kuru ot verimi
230,5-290,6 kg/da, bitkide bakla sayısı 6,5-7,8 adet, baklada tane sayısı
5,4-6,3 adet, tohum verimi 107,8-210,9 kg/da,1000 tane ağırlığı 182,3-200 g,
biyolojik verim 361,2-451,8 kg/da ve hasat indeksi %15,2-26,6 ve arasında
değişmiştir. Deneme alanı toprakları fosfor yönünden yeterli olduğu için
fosforlu gübreye tepki kaydedilmezken, Yarı yapraklı Kirazlı çeşidinin yöre
için normal yapraklı Ürünlü çeşidine göre daha uygun olduğu kanaatine
varılmıştır.
Devam Eden Projeler
Erzurum Ekolojisine Bazı Bakla Genotiplerinin Uyumu (Adaptasyonu)
Afa Adı : A03- Çayır Mera ve Yem Bitkileri
Program Adı : P01- Yem Bitkileri
Proje No :TAGEM/TBAD/12/A03/P01/004
Proje Başlığı : Erzurum Ekolojisine Bazı Bakla Genotiplerinin Uyumu (Adaptasyonu)
Projeyi Yürüten Kuruluş : Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Projeyi Destekleyen Kuruluş : TAGEM
Proje Yürütücüsü : Dr. Sibel KADIOĞLU
Başlama ve Bitiş Tarihleri : Ocak 2012- Aralık 2013
Proje Özeti :
Erzurum ilinin yer aldığı çalışma havzasında geçim özellikle
hayvancılık ile sağlanmaktadır. Doğal olarak çayır ve meralara dayalı yapılan
hayvancılık nedeniyle bu alanlar aşırı derecede bozulup verimsizleşmektedir.
Bozulan bu alanların korunması, kullanımlarının idaresi ve ıslahının yapılması
gerektiği gibi bunun yanı sıra yem bitkileri tarımının artırılması da
gerekmektedir. Ayrıca hayvancılıkta önemli bir diğer problemde kış döneminde
hayvanların yeterli ve dengeli beslenememesidir. Kış döneminde hayvanların
yeterince beslenebilmesi için ve meraların korunması amacıyla yetiştirilen
geleneksel ürünlere ilave olarak yeni bitkilerinde üretim deseninde yer alması
gerekmektedir. Ayrıca bunu değişen iklim şartlarına paralel olarak ürün desenin
de zorunlu olarak değişeceği görüşü desteklemektedir.
Tüm baklagillerde olduğu gibi hayvan baklası iyi bir
münavebe bitkisidir. Tanelerinde yüksek oranda protein ihtiva ettiğinden hem
taze hem de kuru olarak tüketilebilen değerli bir bitkisel protein kaynağıdır.
Çok besleyici olmaları nedeniyle büyük daneli baklalar insan küçük daneli
baklalar ise hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır. Buprojede; çok önemli bir
baklagil bitkisi olan baklanın adaptasyon çalışması yapılarak soğuğa- kurağa
-hastalık ve zararlılara dayanıklılık gibi birçok özellikleriyle Erzurum
ekolojisine uyum gösterebilme yeteneğini ortaya çıkararak, bölge çiftçisine
alternatif bir yem bitkisinin (arpa ve fiğin yanı sıra) tanıtılması yer
almaktadır. Çalışmada Türkiye’nin farklı yerlerinden toplanan bakla
populasyonları Pasinler ve Merkez olarak iki lokasyonda uyumu denenerek
özellikle tohum olmak üzere yaş ot ve kuru madde verimleri belirlenmeye
çalışılmaktadır
Erzurum Şartlarında Bazı Yem Bezelyesi Genotiplerinin Sonbahar ve İlkbaharda Yetiştirilebilme İmkânlarının Araştırılması
Afa Adı : A03- Çayır Mera ve Yem Bitkileri
Program Adı : P01- Yem Bitkileri
Proje No :TAGEM/TBAD/12/A03/P01/005
Proje Başlığı : Erzurum Şartlarında Bazı Yem Bezelyesi Genotiplerinin Sonbahar ve İlkbaharda Yetiştirilebilme İmkânlarının Araştırılması
Projeyi Yürüten Kuruluş : Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Projeyi Destekleyen Kuruluş : TAGEM
Proje Yürütücüsü : Dr. Sibel KADIOĞLU
Başlama ve Bitiş Tarihleri : Ocak 2012- Aralık 2014
Proje Özeti :
Hayvancılığın en temel problemlerinden birisi özelikle kış
döneminde hayvanların yeterli ve dengeli beslenememesidir. Bu nedenle çayır
mera alanlarının ıslah ve amenajmanı yanı sıra yeterli önemi bulamayan yem
bitkileri yetiştiriciliğiprogramlarında özellikle tek yıllık baklagillere önem
verilmesi gerekmektedir. Türkiye’de en fazla üretimi yapılan yem bitkileri,
ekiliş alanı ve yaygınlığı itibariyle yonca, korunga, fiğ ve burçaktır. Bu dört
ana bitkinin yanında; sudan otu, mısır, yem bezelyesi, mürdümük gibi birçok yem
bitkisinin tarımının yapıldığı bilinmekle birlikte kesin ekim alanı istatistiklerde
belli değildir. Yalnızca Kuzeydoğu Anadolu’da özellikle Bayburt’ta 40 dekarlık
bir ekim alanının olduğu belirtilmektedir.
Yem bezelyesinin Erzurum’da bir zamanlar “külür veya kürül”
isimleri ile tarımının yapıldığı danelerinin insan ve hayvan beslenmesinde
kullanıldığı ve hala bazı ilçelerde azda olsa yetiştirildiği, ayrıca kuru tarım
alanlarında Macar fiğinden daha yüksek potansiyele sahip olduğu görülen kışlık
yem bezelyesi ıslahı ve üretimi yönündeki çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiği
de bilinmektedir. Dolayısıyla Erzurum’da bir zamanlar yetiştiriciliği
yapılırken bırakılan yem bezelyesinin önemini vurgulayarak yeniden tarıma
kazandırmak amacıyla kışlık ekiminin de mümkün olup olamayacağını ve her iki
ekim zamanında da ürünün nasıl olacağını ve verimin nasıl etkilendiğini ortaya
çıkarmak projenin özünü oluşturmaktadır.
Halk Tarafından Bilinen ve Değerlendirilen Bitki Genetik Kaynaklarının Belirlenmesi
(Kop Geçidi)
Afa Adı : A03-Biyolojik Çeşitlilik ve Genetik Kaynaklar
Program Adı : P01- Genetik Kaynaklar
Proje No :TAGEM/TBAD/12/A03/P01/005
Proje Başlığı : Halk tarafından bilinen ve değerlendirilen bitki genetik kaynaklarının belirlenmesi (Kop geçidi)
Projeyi Yürüten Kuruluş : Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Projeyi Destekleyen Kuruluş : TAGEM
Proje Yürütücüsü : Dr. Sibel KADIOĞLU
Başlama ve Bitiş Tarihleri : Ocak 2013- Aralık 2014
Proje Özeti :
Coğrafi şartlar dünyanın her yerinde aynı değildir ve canlıların yeryüzünde dağılışı coğrafi şartlarla yakından ilgilidir. Canlı türleri kendi yaşam şartlarına uygun alanlarda yayılış gösterirler. Dünyadaki yaşamın sürmesinde biyolojik çeşitlilik başrolü oynamaktadır. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik yalnızca tür çeşitliliği olarak düşünülmemelidir. Biyolojik çeşitlilik tüm canlıları ve bu canlıların yaşam alanlarının çeşitliliğini, birbirleri ve yaşadıkları ortamlarla olan ilişkilerini tanımlamaktadır. Canlılar yaşam alanlarını kaybettikleri anda birbirleri ile olan ilişkileri de yok olmaktadır. Her gün birçok türün kaybolmasından tek bir tür yani insanoğlu sorumlu olduğu gibi bu değerlerin kaybının azaltılması veya önlenmesi de yine insanoğlunun sorumluluğundadır.
Kaybedilen değerlerin hızında olmasa bile ülkemizde bitki genetik kaynaklarının toplanması ve korunması çalışmaları yoğun olarak son otuz-kırk yıldır sürdürülmektedir. Ayrıca geleneksel bilgilerin kullanımı ile ekonomik değer oluşturmada giderek artmaktadır. Yerel halkın genetik kaynakları kullanım ve koruma bilgileri tarımsal verimliliğe önemli katkılar sağlayan değerli bir kaynaktır ve göz ardı edilmemelidir. Birçok yerel bitki gıda, insan ve hayvan tedavisi, doğal boya, oyuncak, süs gibi birçok amaç için kullanılmaktadır ancak bu bitkiler ve onlarla ilgili bilgiler gerek doğal yaşamdan uzaklaşma nedeniyle genç nesillerin bilgisizliği ve ilgisizliğinden gerekse bu konuda fazla araştırma çalışmalarının olmamasından dolayı günümüzde hızla yok olmaktadır. Değişik ekolojik şartlar, farklı iklimsel özellikler ve toprak yapısından dolayı Doğu Anadolu Bölgesi zengin bir floraya sahiptir. Bu çalışmanın özünü farklı kültürlere sahip yöre halkının (Erzurum) halen alışkanlıklarını sürdürdüğü veya sürdürmeye çalıştığı zengin florada yer alan tecrübeli ve bilgili kişilerden yöresel bitkilere ait bilgilerin tespit edilmesi, geleneksel bilgilerin derlenmesi ve hem yöre bitkilerinin hem de halk bilgilerinin kayıt altına alınmasını ve korunmasını sağlayacak somut sonuçlar elde edilmesi oluşturmaktadır.
Farkındalık Oluşturma ve Tanıtım Projesi
Proje Başlığı : Farkındalık Oluşturma ve Tanıtım Projesi
Projeyi Yürüten Kuruluş : Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Projeyi Destekleyen Kuruluş : EYYDB
Proje Yürütücüsü : Dr. Sibel KADIOĞLU
Başlama ve Bitiş Tarihleri : Ocak 2012- Aralık 2014
Proje Özeti :
Bu proje, gerek bölge çiftçisinin gerekse bölgede görev
yapan yayım elemanlarının Enstitü ve yürütülen çalışmaları tanıması, sonuçlanan
çalışmalardan haberdar olması, bölgede yürütülecek yayım çalışmalarında bilgi
alış verişinde bulunabilecekleri bir araştırma kuruluşunun kendi yanlarında
olduğunun hatırlatılması açısından önemlidir. Bu açıdan bakıldığında proje,
Enstitü tarihinde de ilk yayım projesi olma niteliğindedir ve bu bakımdan da
önem taşımaktadır. Çalışmada öncelikli olarak Enstitü çalışmaları ve bugüne
kadar üretilen bilgilerle ilgili bir farkındalık oluşturulması beklenmektedir.
Bu amaçla projede daha ziyade farkındalık oluşturacak ve ilgi uyandıracak
basılı iletişim vasıtalarından çiftçi mektubu ve poster dikkate alınmış, ancak
daha ziyade grup yayım yöntemlerinden Tarla Günü ve toplantılar üzerinde
durulmuştur.
Yani, projenin asıl özü, proje illerinden enstitüye
gerçekleştirilecek çiftçi ziyaretleri ve bu ziyaretler esnasında
gerçekleştirilecek çiftçi toplantıları ve arazi çalışmalarını öngörmektedir. Bu
ziyaretlerde çiftçilere özetle aşağıdaki yenilik ve teknolojilerin tanıtımının
yapılması düşünülmektedir;
1- Enstitü ve geliştirilen
çeşitlerin tanıtımı,
2- Hayvan barınakları, bakım
ve besleme şartları
Ekim sonu veya Kasım ayı içerisinde gerçekleştirilecek
ziyaretlerde hayvancılık ünitesi, doğum sonrası buzağıların bakımı ve
barındırılması konusunda mevcut uygulamalar konu uzmanı araştırmacılar
tarafından yerinde çiftçilerin bilgisine sunulacaktır.
Özellikle buğday ve fiğ ekilişlerinde ekim zamanı farkının
gösterilebilmesi için yan yana yazlık ve kışlık ekim gösteri parselleri Enstitü
imkanları ile hazırlanacaktır.
Çiftçi ziyaretleri sayesinde özellikle buğdayda olmak üzere
bölgedeki performansları itibariyle çeşitler arasındaki fark çiftçiler
tarafından müşahede edilebilecektir.
Bilgi Alış Veriş toplantılarına rağmen bölgedeki Gıda, Tarım
ve Hayvancılık il ve ilçe müdürlüklerinde görev yapan yayım personeli de dahil
bölge çiftçileri Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsünü, yürütülen
çalışmaları ve kendileri için geliştirilmiş olan yeni çeşit ve teknolojileri
yeterince ya da hiç bilmemektedir. Bu nedenle, projenin amacı, bölge
tarımı için geliştirilmiş yeni çeşit ve teknolojilerin çiftçilere tanıtılması,
hem çiftçi ve hem de yayımcıda bu konuda bir farkındalık meydana
getirilmesidir.
Enstitüyü ziyaret eden çiftçilerden her ilde bir ya da bir
kaçının gördüklerine ikna olup uygulamaya geçmesi halinde farkındalık her yıl
daha yüksek oranda artacak, çiftçi tarafından yeni tekniklerin uygulanması ile
ürün gruplarına göre değişmekle birlikte bitkisel üretimde ürün verimleri en az
2-3 kat artacaktır.
Çiftçinin yanlış kanaat ve uygulamalardan vazgeçmesi, bakım
ve besleme koşullarını iyileştirmesi halinde buzağı ölümleri asgariye inecek,
hayvan başına süt ve et verimliliğinde artışlar sağlanacaktır.