TARIM 4.0
Endüstri tarihinde yaşanan değişimler eş zamanlı olarak tarımın gelişmesinde de etkili olmuştur. Bu bağlamda Endüstri tarihinin incelenmesi TARIM 4.0’ ın oluşumunu anlayabilmek adına önem arz etmektedir.
ENDÜSTRİ 4.0
Endüstri 4.0 ya da 4. Sanayi Devrimi, birçok çağdaş otomasyon sistemini, veri alışverişlerini ve üretim teknolojilerini içeren ortak bir terimdir. Bu devrim nesnelerin interneti, internetin hizmetleri ve siber-fiziksel sistemlerden oluşan bir değerler bütünüdür. Aynı zamanda bu yapı akıllı üretim sisteminin oluşmasında büyük rol oynar. Bu devrim, üretim ortamında her bir verinin toplanmasına ve iyi bir şekilde izlenip analiz edilmesine olanak sağlayacağı için insan gözüyle verilerin toplanması ve geç kalınan karar süreçlerine göre daha verimli iş modelleri ortaya çıkaracaktır.
İlk sanayi devrimi (1.0) su ve buhar gücünü kullanarak mekanik üretim sistemleri ile ortaya çıktı. İkinci sanayi devrimi (2.0) ile elektrik gücünün yardımıyla seri üretim tanıtılmıştı. Üçüncü sanayi devriminde (3.0) ise dijital devrim, elektroniklerin kullanımı ve BT (Bilgi Teknolojileri)'nin gelişmesiyle üretim daha da otomatikleştirildi. Dördüncü sanayi devrimi (4.0)'a gelinene kadar geçen tarihsel değişim aşağıdaki diyagramlarda özetlenmiştir.
Endüstri 4.0 genel olarak aşağıdaki 3 yapıdan oluşmaktadır.
► Nesnelerin İnterneti
► Hizmetlerin İnterneti
► Siber-Fiziksel Sistemler
Endüstri 4.0 ile modüler yapılı akıllı fabrikalar kapsamında, fiziksel işlemleri siber-fiziksel sistemlerle izlemek, fiziksel dünyanın sanal bir kopyasını oluşturmak ve merkezi olmayan kararların verilmesi hedeflenmektedir. Nesnelerin interneti ile siber-fiziksel sistemler birbirleriyle ve insanlarla gerçek zamanlı olarak iletişime geçip işbirliği içinde çalışabilecektir. Hizmetlerin interneti ile hem iç hem de çapraz örgütsel hizmetler sunulacak ve değer zincirinin kullanıcıları tarafından değerlendirilecektir.
Artan dünya nüfusu göz önünde bulundurulduğunda endüstrideki gelişmelere tarım alanında da ayak uydurma zorunluluğu doğmuş olup paralelinde; Tarım alanında da gelişim devam etmiştir.
İnternetin ise birçok alanda kullanılması ve aslında "nesnelerin interneti" ifadesiyle yaygınlaşması dördüncü sanayi devrimini oluşturmaya başlamış ve bu devrim Endüstri 4.0 olarak adlandırılmıştır.
Tarım 1.0 şeklinde tanımlanan ilk devrimin yaşandığı zaman aralığının en temeldeki özelliği az oranda verimliliğin ve emeğin baskın olduğu üretim şeklinin hâkim olmasıdır. 1950'lerin sonuna doğru, sentetik pestisitler, gübreler ve daha büyük etkiler sağlayan makineler üretim maliyetlerini daha düşük düzeylere getirmiş ve bu sayede "Yeşil Devrim" denilen Tarım 2.0 zaman aralığı ortaya çıkmıştır. Düşük maliyetler ve yeni uygulamalarla birlikte tarımda verimlilik artışı yaşanmıştır. GPS sinyallerinin herkesin kullanımına açılmasıyla 1990'lı yıllarda Tarım 3.0 süreç, günümüzde daha çok "Hassas Tarım" kavramıyla birlikte isimlendirilmiştir. GPS teknolojisi ile birlikte, manuel yönlendirme uygulamaları, hasat makinelerine uygulanan VRA (Variable Rate Application) sistemleriyle özellikle gübreleme sürecinin izlenmesi ve takibinin sağlanması bu dönemde uygulanmış belirgin teknoloji sistemleri olarak ortaya çıkmıştır.
2011 yılı sonrasında ilk defa Almanya'da Endüstri 4.0 ismi ile anılan, bilişim teknolojileri ile sanayinin birlikte çalışacağı, üretimin entegre bilgisayar sistemleri ile maksimum verimle uygulanacağı ve yapay zekanın ön plana çıkacağı bir sanayi dönemecine girileceği açıklanmıştır. Endüstri 4.0 ile sanayide yaşanan devrimin benzer paralel bir süreçte tarım sektöründe yaşanmaya başlanmıştır. Geleneksel tarımın artan nüfusun ihtiyacını karşılamada yetersiz oluşu, tarımsal üretim kaynaklı çevre kirliliğinin artması, tarımsal sürdürülebilirliği sağlama zorunluluğu ve gıda güvenilirliği gibi nedenler tarımsal üretimde yeni yaklaşımları gerekli kılmıştır. Bu nedenle yükselişte olan akıllı teknolojilerin tarımsal üretimde de kullanılması gündeme gelmiştir. Akıllı Tarım, tarımsal ürünlerin verimini ve kalitesini artırmak için modern teknolojiyi kullanan bir tarım yönetim kavramıdır. Özellikle bilgi ve sermaye, akıllı tarım teknolojiler için çok önemlidir. Akıllı tarım, felsefesi doğanın heterojenliğini yöneterek üretim yapmak olan bilgi tabanlı tarımsal üretimdir. ABD'de çiftçilerin % 80'i akıllı tarım teknolojilerini kullanıyor iken Avrupa'da bu oran yaklaşık %24 düzeyindedir. ABD pazarındaki güçlü büyüme, ABD'deki çiftçiler tarafından teknolojilerin benimsenme oranının yüksek olmasından kaynaklanmaktadır.
McKinsey Global Institute tarafından yapılan son araştırmalar, herhangi bir endüstriyel sektöre kıyasla tarım sektörünün en düşük dijital penetrasyon oranına sahip olduğunu göstermektedir. Verimlilikte ve yeni hizmetlerin eklenmesinde tarım sektörü çok geride kalsa da vakit kaybetmeden tarımda dijital dönüşümü hızlandırma gerekliliğini ortaya koymaktadır.
IBM Gıda ve Tarım Örgütü'nün geçmiş yıllardaki raporuna göre 2050'de artan Dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamak için 2006'dan bu yana %70 daha fazla yiyecek üretmek zorundayız. Doğal olarak daha kaliteli, düşük maliyetli ve daha fazla gıda üretmek zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu talebi karşılamak için devletler, çiftçiler ve tarım şirketleri daha fazla ve daha verimli üretebilmek için başta nesnelerin interneti olmak üzere Endüstri 4.0'ın çözümlerine yönelmek zorunda kalıyor ve TARIM 4.0'ın oluşumu gerçekleşiyor.
Teknolojik inovasyon, tarım için yeni bir kavram değildir. Taşınabilir aletler bundan yüzlerce yıl önce bir standart haline geldi. Sanayi devrimleriyle birlikte kimyasal gübreler, traktörler hatta uydu görüntüleri tarımda kullanılmaya başlandı. Tarımın bir sonraki seviyeye geçmesi ise nesnelerin internetiyle gerçekleşiyor. Çiftçiler arasında yaygın hale gelen akıllı tarımda dronelar ve sensörler sayesinde yüksek teknolojili tarım hızla artış gösteriyor. Tarımdaki nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarının, önümüzdeki yıllarda çiftçilerin dünya gıda taleplerini karşılamasına yardımcı olacağı büyük bir gerçekliktir.
Hassas ve akıllı tarım uygulamaları ile çiftçiler, günlük işlerinin verimliliğini artırmak için bazı yüksek teknolojili tarım teknikleri ve teknolojileri kullanmaya başladılar. Örneğin; tarım alanlarına yerleştirilen sensörler, çiftçilerin bölgedeki topografya ve kaynakların yanı sıra toprak asitliği ve sıcaklık gibi değişkenleri ayrıntılı bir şekilde elde etmelerini sağlıyor. Önümüzdeki günler ve haftalar boyunca hava koşullarını tahmin etmek için iklim tahminlerine de erişebiliyorlar.
Çiftçiler akıllı telefonlarını, bitkilerini ve canlı hayvanlarını uzaktan izlemek için kullanabilir ve aynı zamanda hayvanlarını besleme ve üretme konusunda istatistikleri derleyerek gelecek planlaması yapabilirler. Toprağın sıcaklık değerleri anlık olarak takip edilerek tarım ürününün ekim, sulama ve hasat işlemi hakkında daha verimli karar verilebiliyor. OnFarm yaptığı bir çalışmada Endüstri 4.0'ın çözümleriyle ortalama bir çiftlik için verimin %1,75 arttığını, enerji maliyetlerinin dönüm başına 7$-13 $ düştüğünü ve sulama için su kullanımının %8 oranında azaldığını belirledi.
Tarımda verimliliği en üst düzeye çıkarmak için tarımdaki büyük verilerin toplanması ve analiz edilmesi büyük bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Mekanizasyon, kimya ve biyoteknoloji gibi endüstriyel alanlardan sonra, tarım alanında da büyük bir değişim yaşanıyor ve tarım 4.0 ortaya çıkıyor. Tarım 4.0. ile birlikte çiftçilere, danışmanlara ve araştırmacılara daha fazla dış girdilere daha az bağımlı ve daha ekonomik hale getirerek (maliyetleri düşürerek) daha esnek ve kendilerine has tarım stratejileri geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Tarım 4.0 farklı ihtiyaçları karşılamak için çeşitli uygulamaları bir araya getirebilir.
Akıllı tarım, çoğunlukla internet teknolojisini kullanır. Ekipmana veya alana yerleştirilen çeşitli sensörler, kullanıcılar için (tarımsal tedarik uzmanları, çiftçiler, danışmanlar, araştırmacılar vb.) bir bilgi sisteminin oluşturulmasına izin veren bir platforma (bulut tabanlı) veri sağlar. Yerel imha için hedeflenecek yabani otları tespit etmek için yapay zeka kullanan makinelere gömülü sensörler örnek olarak gösterilebilir.
Aynı teknolojiye dayanarak, iklim açısından akıllı tarım, iklim değişikliğinin zorluklarını göz önünde bulundurarak daha sürdürülebilir bir tarımı mümkün kılmaya çalışmaktadır. Üç ana hedefi ise: "artan gelirleri, gıda güvenliğini ve gelişimini desteklemek için tarımsal verimliliği artırmak; ikincisi, (çiftlikten millete) çoklu seviyelerde adaptif kapasitenin arttırılması ve üçüncüsü, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve karbon lavabolarını artırmak. "
Coğrafi bilgi sistemleri (CBS), GPS teknolojisinin önemli derecede kullanımıyla karakterize edilen başka bir tarım 4.0 şeklidir. İkincisi, teknik işlemler sırasında artan hassasiyet için arazilerin haritalanmasına izin verir. Örneğin, bir grafiğin azot gereksinimlerinin haritalanması, girdilerin sadece çizim seviyesinde değil, aynı zamanda uydu tarafından tanımlanan farklı bölgeler için uyarlanmasını sağlar.
Diğer ilginç bir alan ortak tarım ya da karşılıklı tarımsal yardımdır. Bu terim, çiftçilerin aracı olmadan ticari ilişkiler için bağlantı kurmasına (ekipman kiralama, yem satışı vb.) veya bilgi ve tecrübe paylaşmaya yardımcı olacak dijital platformlar kullanan şirketler tarafından geliştirilmiştir.
Bu birkaç örnekte, tarım 4.0, verimlilik, sürdürülebilirlik, yeterlilik veya sosyo-ekonomik konuların ihtiyaçlarını karşılar gibi görünmektedir.
Tarım 4.0, ihtiyaç duyulan girdi miktarını (gübreler ve bitki sağlığı ürünleri) azaltır ve aynı zamanda daha fazla hassasiyet sayesinde mekanizasyon yüklerini azaltmak için hareketi optimize eder. Bu teknolojiler, çiftlik gelirinin düşüş eğilimi gösterdiği, ortalama nüfusun geliri altında olduğu ve yüksek oranda bağımlı olduğu bir zamanda çiftlikleri daha ekonomik hale getirerek çiftlik maliyetlerini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Çiftçi ayrıca, saha araştırmalarına ve özel platformlardaki verilerin bir kısmına erişime izin veren araçlar sayesinde karar verme yetisi kazanır. Herhangi bir yeni teknoloji gibi, tarım 4.0 kullanıcıları arasında da birçok soru ortaya çıkarıyor. Bu, farklı ağlar tarafından işletilen gruplardaki çiftçiler arasında bilgi alışverişini ve paylaşımını teşvik eder: ziraat odaları, tarım kredi kooperatifleri, il ve ilçe tarım ve orman müdürlükleri, dernekler, birlikler, üretici kooperatifleri v.b.
Kısaca, yeni teknolojilerin tarımsal danışmanlığın yerini alması değil, yeni araçlar sağlaması amaçlanmıştır.
Çeşitli platformların birlikte çalışabilirliği veya toplanan verilerin mülkiyeti hakkındaki kısa vadeli endişeler gibi bazı zorluklar olsa da, tarım 4.0 umut verici bir araçtır. Daha sürdürülebilir ve esnek bir tarıma ulaşmak amacıyla çiftçiler, danışmanlar, teknik ve araştırma kuruluşları tarafından sağlanan teknolojik çözümün analizini ve hassasiyetini iyileştirebilir.
Günümüzde uygulanan ileri teknoloji akıllı tarım (tarım 4.0) sistemleriyle gelecekte; bulut bağlantılı ve kameralı drone yardımıyla çiftliğimizi görüntüleme, dijital sensörlerle nem, sıcaklık, pH gibi ögeleri kontrol edebilme, su ve elektrik gibi girdilerimizin israfını önleme, başta yeraltı suları olmak üzere diğer su kütlelerin deki kirliliğinin azaltılması gibi imkanlara sahip olacağız. Bunun yanı sıra çiftçiler, tarım 4.0 ile gerçek zamanlı olarak verim değerlendirmesi yaparak kaynaklarını ayrıntılı bir şekilde analiz edebileceklerdir. Tarım 4.0 ile ucuz ve kolay toprak analizi, çiftliği cep telefonu vasıtasıyla görme ve yönetme, insansız traktörler, yeşil enerji, ürünlerin istenilen kalite, tat ve aromada hasat edilebilmesi tarım sektöründe yer alan tüm şirketlerin ana amaçları arasındadır ya da olmak zorundadır. Her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde daha kaliteli ve verimli tarım yapılabilecektir.
Hayvancılık alanında ise teknoloji dünyasında gerçekleşen son gelişmelerden yola çıkılarak geliştirilen ve tam anlamıyla otomatize edilmiş "izleme ve kontrol sistemleri" hayvancılığın gelişimine katkıda bulunmuştur. Hayvanların üremesini, hayvan üretimini, hayvanların sağlık ve refahı ile çevreyle olan etkileşimlerini daimi bir şekilde izleyen, farklı modelleme yöntemlerin kullanmak yoluyla doğum veya hastalık gibi önem taşıyan olayları gerçekleşmeden önce tahmin eden, bu bağlamda da gereken önlemlerin alınmasını sağlayan bir hayvancılık yönetim sistemi olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca son yıllarda süt sığırcılığında robotik, otomatik kontrol ve yapay zeka teknikler uygulama süreci başlamış, otomasyon uygulamaları ve robotik sağım yöntemleri daha da gelişmiştir. Akıllı tarım tekniklerin kullanarak çiftçiler, tek tek hayvanların ihtiyaçlarını daha iyi izleyebilir ve beslenmelerini buna göre ayarlayabilir, hastalığı önleyebilir ve sürü sağlığını iyileştirebilir duruma gelmişlerdir.
Akıllı tarım bitkisel üretim yanında, hayvansal üretim süreçlerinin de her aşamasında; içsel veya dışsal tarımsal faaliyet alanlarında, sadece üretim yerinde değil aynı zamanda uzaktan, uydu yoluyla da sevk ve idare edilebilen bir uygulamadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde başlıca akıllı tarım alanları olarak aşağıdaki uygulamaları sıralamak mümkündür:
Hassas Tarım
-Görüntü Algılama ve Fitobiyolojik Bilgi
-Uydu ve Hava Araçları ile Uzaktan Algılama
-Konuşan Bitki/Konuşan Meyve Yaklaşımları
-Tarımda Makine Görüsü
-Gübre Uygulamalarının Kontrolü
-Bitki Korumada Algılama ve Bilgi Yönetimi
-Bitki Korumada İlaç Uygulama Teknikleri
-Sera Tarımında Bilgi Teknolojisi Uygulmaları
-Hassas Hayvansal Üretim
-Balık Çiftliklerinde Bilgi Teknolojileri
-Uzayda Gelişmiş Yaşam Destek Sistemleri
Yönetim ve Karar Destek Sistemleri
-Çiftlik ve Ürün Yönetim Sistemleri
-Hayvan Barınaklarının Tasarımında Bilişim Teknolojileri
-Mikro-çevrenin Görüntülenmesi, Tahmini ve Kontrolü
-Su Yönetiminde Bilgi Teknolojileri
-Coğrafi Bilgi Sistemleri
-3D Animasyon ve Sanal Gerçeklik
İletişim Konuları ve İnternet Kullanımı
-Tarım Uygulamalarına Ait Özel İletişim Sistemleri ve Standartları
-Uzaktan Hizmet ve Bakım: E-Ticaret, E-İş, E-Danışmanlık, E-Destek
-Gıda ve Hammaddelerin Depolanması ve İşlenmesi
-Tarımsal Üretim Zincirinde Kalite Sorunları
-Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Düşük Maliyetli Bilgi Teknolojileri
Tarım ve Orman Bakanlığı ve Tarım 4.0
Tarım ve Orman Bakanlığı, gerek stratejik planlarında ve mevzuat düzenlemelerinde, gerekse ana hizmet birimlerinin faaliyet alanlarında bilişim teknolojileri, karar destek sistemleri, teknolojik tarım uygulamaları, tarım bilgi sistemleri, kayıt ve veritabanı sistemleri gibi birçok teknoloji ve bilişim altlığını kullanarak, uygulamaya aktarmada önemli aşamalar kaydetmiştir.
Bu çerçevede, tarımsal üretimin tüm bileşenlerinde oluşturulmuş veritabanları ile planlamalar için esas olacak, veri analizleri ve raporlamalar yapılabilmektedir. Doğal ve iklimsel faktörler bir yana; ekonomik, sosyolojik ve endüstriyel birçok parametrenin şekillendirdiği tarım sektöründeki ihtiyaçlarımız doğrultusunda Bakanlığımız, hızla dönüşen teknolojik ve dijital sürecin fırsatlarından faydalanmaya çalışmaktadır.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu konuda, belli başlı örnek sayılabilecek uygulamaları ile tarım teknolojileri alanındaki araştırmaları aşağıda özetlenmeye çalışılmıştır.
A.Coğrafi Bilgi Sistemleri, Entegre İdare ve Kontrol Sistemi, Tarım Bilgi Sistemi ve Çiftlik Muhasebe Veri Ağı
Coğrafi Bilgi Sistemi ile; köy veritabanı, tarım parsellerinin sayısallaştırılması, uydu görüntülerinin işlenmesi, tarımsal üretim ve kayıt sistemi,
Entegre İdare ve Kontrol Sistemi (IACS) ile; Arazi Parsel Tanımlama Sisteminin Sayısallaştırılması ile Hava ve Uydu Görüntülerinin İşlenmesi vb. çalışmalar,
Tarım Bilgi Sistemleri ile; Tarım Sistemi Entegre Yönetim Sistemi, 52 adet Entegre Bilgi Sistemi, tarımsal gözlem istasyonları, Tarımsal Üretim ve Kayıt Sistemi, Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi, Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemi vb. bilgi sistemleri,
Çiftlik Muhasebe Veri Ağı ile; 6.000 işletmeden yapısal, fiziki ve mali bilgilerle oluşturulan veri ağı gibi bir çok alt tarımsal verilerin işlenmesi, raporlanması, otomasyonu ve diğer sistemlerle entegrasyonuna olanak sağlanmaktadır. Bütün bu sıralanan sistemler, Bakanlık Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda yönetilmektedir.
B.Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü'ne Bağlı Araştırma Enstitüleri'ndeki Durum
Tarım ve Orman Bakanlığı araştırma enstitülerinde, bu konuda yapılmış belli başlı çalışmalar aşağıda özetlenmeye çalışılmıştır:
İlk olarak 2002 yılında, Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü (MAE) tarafından, "Hassas Tarım Teknikleri Kullanılarak Hububat Ekim Alanlarında Verime Etki Eden Değişkenliklerin Belirlenmesi" projesi AOÇ arazisinde yürütülmüştür.
Bu proje, TÜBİTAK başarı ödülü almış olup; arazideki farklılıkların yönetimi ve projenin uygulamaya aktarılması amacıyla, "Çukurova'da Sulu Mısır Tarımında Uydu ve Bilgi Teknolojileri Destekli, Alana Özgü Değişken Oranlı Gübre Uygulaması ve İşletimi" projesi başlatılmıştır.
Uygulama projesi çalışmaları, TAGEM-Toprak Gübre ve Su Kaynakları MAE, A.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü ve çiftçi işbirliği ile Adana-Aşağı Seyhan Ovası'nda çiftçi tarlalarında gerçekleştirilmiştir.
Projede Türkiye'de ilk defa, yerli makinalarla gübre miktarını arazi içerisinde, bitkinin ihtiyacına göre verebilen uygulamalar yapılmıştır.
Tarla uygulamaları 3 yıl devam eden çalışma sonuçlarına göre; taban gübresinden ortalama %40 tasarruf edilirken, üst gübreden ise % 5-22 tasarruf sağlanmıştır.
2010 yılı verileri itibariyle, yapılan değişken oranlı gübreleme ile çiftçi uygulaması kıyaslandığında; hektara gübre gideri, çiftçi uygulamasında 935 TL iken, değişken oranlı uygulama ile 575 TL'ye düşmüştür.
Sistemin getirdiği ilave yatırım maliyetleri yaklaşık, 1.400 TL/ha olup; Çukurova koşullarında, mısır tarımında değişken oranlı gübre uygulama sistemlerinin maliyetlerinin, 1 yılda geri dönüşümü için 160 ha alanın yeterli olduğu belirlenmiştir.
Gübre kullanımında yaklaşık, %30 tasarruf sağlayan çevre dostu 'Hassas Tarım Teknolojileri' konusunda, enstitü ve üniversite işbirliğinin yaygınlaştırılması amacıyla, 'Bitkisel Üretimde Hassas Tarım Uygulamalarının Planlanması, Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması Entegre Projesi' hazırlanmıştır. Bu proje, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü-Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olmak üzere, Ankara ve Konya illerinde yürütülmektedir.
Bu çalışma ile;
Hassas tarım verilerinin, konuma dayalı olarak zamansal ve mekânsal olarak elde edilmesi,
Tarımsal girdilerin, aşırı ve etkin olmayan kullanımının engellenerek, üretim maliyetinin ve çevre kirliliğinin azaltılması,
Çiftçi tarafından yaygın kullanılması için, yöreye göre adaptasyon stratejilerinin saptanması,
Tüm verilerin tutulduğu, çiftçilerin kendi arazilerinin durumunu web tabanlı izlediği bir veri tabanı oluşturulması,
Çiftçiye, ileri teknoloji ürünler ile ilgili danışmanlık bilgilerinin üretilmesi için kapasite geliştirilmesi,
Tarımda verimliliği artırmak için, sanal toplulaştırma çözümünün sunulması,
Halen, üniversitelerce geliştirilmiş hassas tarım teknolojilerinin uygulamaya aktarılması,
Ülkemiz için, hassas tarım üretim çözümlerinin ortaya konulması,
Geleneksel tarım ve hassas tarım uygulamalarının, ürün bazında karşılaştırılması ve hassas tarımın yaygınlaştırılması,
Bu hedeflere ulaşabilmek için, tarımsal mekanizasyonda uzmanlaşacak enstitüler ile birlikte; arazi büyüklüğü ve makine altyapısı yeterli olan, Aydın/Söke Zirai Üretim İşletmesi Tarımsal Yayım ve Hizmet içi Eğitim Merkezi Müdürlüğü de hassas tarım projesinin yaygınlaşması için önem arz etmektedir.
Akıllı Tarım Ar-Ge Çalışmaları
2015 yılında, ASELSAN tarafından Bakanlığımız TAGEM Ar-Ge Destekleri'ne sunulan 3 projenin desteklenmesine karar verilmiştir (Yaklaşık 1 milyon TL, ASELSAN katkısı hariç). Amaç, ASELSAN'ın insansız sistemler, haberleşme projeleri ile trafik ve otomasyon sistemlerinde edindiği birikimlerini milli tarım otomasyonu uygulamaları alanına aktarmasını sağlamaktır.
Akıllı tarım konusundaki bazı örnek projeler aşağıda verilmiştir:
a)Yerli Otomatik Traktör Dümenleme ve Kontrol (OTAK) Sisteminin Geliştirilmesi Projesi: Bu teknoloji ile, istenilen arazi profiline bağlı olarak, otomatik kontrol sağlanmış ve tamamen yerli bir otomatik dümenleme sistemi prototipi oluşturulmuştur. TİGEM Mekanizasyon ve İnşaat Daire Başkanlığı ile de, belirlenecek bir işletmede denemeler yapılacaktır.
b)Çiftlik Yönetim Sistemi Geliştirilmesi Projesi: Tarım araçları üzerindeki uluslararası ISO 11783 Standart arayüzünde toplanan mesajların, telsiz linki üzerinden uzak mesafeye aktarılarak haberleşilmesine, toplanan verilerin harita üzerinde işlenmesine, tarihsel olarak görüntülenmesine ve analiz edilmesine imkan sağlayacak yazılım geliştirilmiştir.
c)İnsansız Hava Aracı ile Görüntü İşleme Temelli Hassas Tarım Uygulamaları Projesi: ASELSAN'ın ARI-1 Döner Kanatlı İnsansız Uçan Sistemi ile toprak, kuraklık, gübre durumu, hasat tahmini, rekolte hesabı ve farklı ürünler için bir kütüphane oluşturulmasına yönelik altyapı kurulacaktır. Altyapı kurulduktan sonra, tarım sigortalarına yönelik hasar tespit çalışmalarında da kullanım imkanları doğabilecektir.
d)Buğday Hasadında Dane Kayıplarının İzlenmesi ve Takibine Yönelik Sistemin Geliştirilmesi: Biçerdövere monte edilen sensörler ve 'GPS' Sistemi ile, bir ana modüle bağlı 'GSM/GPRS' Sistemi üzerinden, uzaktan izleme merkezine veri aktarımı gerçekleştirilmiştir. Sistem, internet tabanı ile entegre olarak bir merkezden hizmet verecek şekilde hazırlanmıştır. Bu projenin ardından, devamı niteliğinde olan '' Bulut Tabanlı Verim Görüntüleme, Haritalama ve Takip Sisteminin (Ülkemizde Kullanılan Biçerdöverler için) Geliştirilmesi Projesi'' de yürütülmektedir.
e)Küçükbaş Hayvan Islahına Yönelik Akıllı Ölçüm Platformu Prototipinin Geliştirilmesi: Küçükbaş hayvanların kimliklendirilerek izlenmesi ve hayvan ıslahına yönelik verilerin, bir kayıt sistemi oluşturularak toplanması amacıyla, tamamen yerli, akıllı ölçüm platformu prototipi oluşturulacaktır. Geliştirilecek sistemde, hayvanların en az irritasyonla ve güvenilir olarak özelliklerinin belirlenmesi ve kayıt altına alınması hedeflenmiştir. Böylece, hayvanların kimliklendirilmesi için RFID (Radio Frequency Identification Device)'li kulak küpeleri hayvanlara takılarak, ıslaha yönelik dinamik tartılmalarını ve görüntü işleme tekniği kullanılarak, vücut ölçülerinin güvenilir, hızlı ve kolay yapılmasını mümkün kılan bir sistem amaçlanmaktadır.
Dünyada, Smart Farming (Akıllı Tarım) olarak tanımlanan uygulamalar, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Toprak ve Su Kaynakları Araştırmaları Daire Başkanlığı ile bağlı Enstitüler tarafından yakından takip edilerek; Ülkemizin teknoloji seviyesinin arttırılması, bu sayede tarımsal girdilerin optimize edilerek, karlılık oranının yükseltilmesi hedeflenmektedir. Yapılan tüm bu çalışmaların, IPOL (Directore–General for Internal Policies/Policiy Department Structural and Cohesion Policies–Precision Farming) 2014 – 2020 Raporu ile uyumlu olduğu da görülmektedir.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, sahip olduğu 195.535 da arazi, 2.200 adet araştırmacı 6.235 personel, 48 Araştırma Enstitüsü, 21 Araştırma Yetkisi Verilen Kuruluş ve 1.200 adet proje ile Türkiye'nin en büyük Ar-Ge kurumudur.
Kaynaklar:
1. https://www.endustri40.com
2. Selek, A. (2015)
3.L.KIRCA https://www.populertarim.com/tarim-4-0-nedir-tarima-ne-gibi-yenilikler-getirecek (2019)
4. Atasoy, Z., 2019. Türkiye'de Akıllı Tarımın Mevcut Durum Raporu, Akıllı Tarım Platformu, Ankara.