Çiçek Monilyası (Monilinia Laxa), fungal bir hastalık olup kışı hastalıklı dallar üzerinde geçirir. Hastalık etmeni, ilkbaharda havaların ısınmaya başlaması ve bitki faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte konukçusunun (Kayısının) özellikle çiçek, çiçek sapı ve sürgünlerinde belirti oluşturur. Meyvede de enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Hastalığa yakalanmış çiçeklerin tüm organları kahverengileşir. Nemli havalarda enfekte olmuş kısımlar üzerinde hastalık gelişmeye devam eder. Hasta çiçekler kuruyarak zamk akıntısı ile birlikte dal üzerinde asılı kalır. Çiçek sapından enfekte olan sürgünler esmerleşir, ince sürgünler tamamen kurur, kalınlarında ise kanser yaraları oluşur. Kuruyan kısımlardaki tomurcuk, çiçek, meyve ve yapraklar ölür ve dala asılı halde kalır. Yağmurlu ve nemli havalarda yara etrafında zamklanma görülür. Bu hastalık, Çil hastalığı ile birlikte kayısının ana hastalıkları konumundadır. Bu hastalıklara karşı koruyucu mücadele her yıl düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Bu hastalıklarla mücadelenin başarısında iklim faktörlerinin yanı sıra ilaçlamada zamanı, ilaçlama sayısı ve doğru bitki koruma ürünlerinin kullanılması çok büyük önem arzetmektedir.
Yağışın çok fazla olduğu yıllarda, hastalık şiddeti normalden daha yüksek olacağı için, ilaçlama programının başarısı beklenenden daha düşük olabilir. Bu riski en aza indirebilmek için kimyasal mücadelenin en uygun şekilde yapılması ve kültürel önlemlere titizlikle uyulması gerekmektedir. Bu amaçla;
- Bir önceki yıl ilkbaharda hastalığın görüldüğü bahçelerde enfekteli yaprak, çiçek, sürgün ve dallar kesilerek imha edilmeli ve böylece enfeksiyon kaynakları ortadan kaldırılmalıdır.
- Enfeksiyon öncesinde mumyalaşarak ağaç üzerinde kalmış meyve ve çiçekler ile yere dökülmüş meyveler toplanarak imha edilmelidir.
- Kimyasal Mücadele ise 1. ilaçlama: Çiçeklenme başlangıcında (%5–10 çiçekte), 2. ilaçlama: Tam çiçeklenme (%90–100 çiçekte) döneminde yapılmalıdır.
Yapılan gözlem ve incelemelerde Malatya ili ve çevre ilçelerdeki kayısı bahçelerinde 2020 yılında Monilya hastalığının iklim koşullarından dolayı yoğun olarak görüldüğü ve buna bağlı olarak üreticilerimizin mağduriyet yaşadığı görülmektedir. Hastalığın 2020 yılındaki popülasyondaki artışın ana nedeni, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin altında ve yağışlı geçmesidir. Dolayısıyla kayısının çiçeklenme dönemi uzun sürmüştür (yaklaşık 20 gün). Bu iki etkenin bir araya gelmesi Monilya hastalığının şiddetini artırmıştır. Hastalığın şiddetinden bitkileri korumak için; ilaçlama zamanı, ilaçlama sayısı ve kullanılan bitki koruma ürününün etken maddesinin doğru seçilmesi önemlidir. Bu hususların herhangi birinde yapılan yanlış uygulama bitki üzerindeki zararı artırmaktadır.
Arazide yaptığımız incelemeler sonucu Monilya zararı görmüş bahçelerin genellikle aşağıda saydığımız hususlardan en az bir ve bir kaçının uygulanamadığı belirlenmiştir. Zarar görmüş bahçelerde;
- Üreticilerin geçmiş yıllardaki tecrübelerine güvenerek tek ilaçlama yapması,
- İklim şartları elvermediğinden dolayı uygulama zamanlarında hataların yapılması,
- Arka arkaya aynı etken maddeli ilaçların kullanılması,
- Kontak etkili ilaçların kullanılması sonucu yağışlarla yıkanarak ilacın etkisinin azalması ve
- Özellikle organik üretimde kısıtlı sayıda fungisit olmasından dolayı mücadele etkili olamamış ve hastalık şiddetinin artmasına neden olmuştur.
Monilya zararına maruz kalmış bahçelerde bu dönemden sonra alınması gereken önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz;
- Yağışlı dönemin bitmesinden sonra kuruma gören dalların budanarak imha edilmesi,
- Hastalıklarla mücadelede bundan sonraki ilaçlamaların aksatılmadan devam edilmesi,
- Ağaçlarının kültürel işlemlerine (budama,sulama,gübreleme v.b.) eksiksiz ve düzenli olarak devam edilmesi gerekmektedir.
Üreticilerimizin özellikle fungal hastalıklarla mücadelede meteorolojik verileri takip ederek teknik birimlerle koordineli olarak uygun etken maddeli ilaç seçimi ile ilaçlama zamanı belirlenmesi önem arz etmektedir.