1. TRAKYA’NIN KONUMU VE TARIMDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK:
Trakya, Türkiye’nin kuzey batısında 40 ile 42 derece kuzey enlemleri ve 26 ile 29 derece doğu boylamları arasında bulunmaktadır. Bu bölge Edirne, Tekirdağ, Kırklareli illerinin tamamı ile İstanbul ve Çanakkale illerinin Avrupa tarafında kalan kısmını içine almaktadır. Bu bölgenin yüzölçümü 2.476.000 ha’ dır. Bunun 1.225.000 ha.’ da kuru, yaklaşık 160.000 ha’da sulu koşullarda tarım yapılmaktadır. Bölgenin ortalama yağışı 600 mm civarındadır. İç kısımlar daha az yağış almakta ve yer yer kara iklimi görülmektedir. Yıllık yağışın %35’ i Kış, %25’ i İlkbahar, %27’ si Sonbahar ve %13’ ü de Yaz mevsiminde düşmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 13.4 oC’ dir. Bölgede en düşük sıcaklık -22.2 oC ile Ocak ayında, en yüksek sıcaklık ise 40.8 oC ile Ağustos ayında ölçülmüştür. Yıllık ortalama nispi nem %73’ tür. Trakya’ da donlu günler sayısı 30 ile 90 arasında değişmektedir. Trakya’nın kara iklimine en yakın yeri olan Lüleburgaz’da geç donlar 28 Nisan’ a kadar olabilmekte, erken donlar ise 9 Ekim’ de başlayabilmektedir.
Trakya'da tarımı yapılan ürünlerin başında buğday(Triticum aestivum L.), ayçiçeği(Helianthus annus L.) ve çeltik(Oryza sativa L.) gelmektedir. Bu ürünlerden başka şekerpancarı (Beta vulgaris L.), susam(Sesamum indicum L.), mısır(Zea mays L.), soğan(Allium cepa L.), sarımsak(Allium sativum L.), fasulye(Phaseolus vulgaris L.), karpuz (Citrullus vulgaris L.), kavun(Cucumis melo L.) çerezlik kabak(Cucurbita spp.) ve bağ-bahçe bitkilerinin tarımı yapılmaktadır. Trakya, Türkiye Ayçiçeği ekim alanının %70'ni (360.000 ha) ve üretiminin %75'ini (600.000 ton) karşılamaktadır. Diğer önemli bir ürün olan çeltik de Türkiye ekim alanının %50'si (35.000 ha) ve üretiminin %50'si (178.000 ton) yine bu bölgede yer alır. Buğdayda durum daha da dikkat çekicidir. Trakya’da, Türkiye buğday ekim alanının yaklaşık % 5'i (630.000 ha) kadar bir alanda buğday tarımı yapıldığı halde üretimin %15'i (2.574.832 ton) yine bu bölgeden karşılanmaktadır.
Trakya’da son çeyrek yüzyıldaki endüstriyel alandaki gelişmelere bağlı olarak, hızlı nüfus artışı ve kentleşme sonucu katı, sıvı ve gaz halinde oluşan sanayi atıkları ile evsel atıklar toprak, su ve hava gibi çevrenin temel unsurlarının kirlenmesine neden olmaktadır (1, 8). Doğada yaşayan tüm canlıların geleceğini tehdit eden söz konusu bu zararlı etkiler maalesef entansif tarım yapılan alanlara da sıçramıştır. Ayrıca entansif tarımda bitkisel üretimdeki teknolojik gelişmelere paralel olarak tarım topraklarına aşırı gübreleme ve ilaçlama yapılmaktadır (2, 9). Ancak verimliliği artırmak için yoğun olarak kullanılan bu kimyasallar toprak kirliliğine neden olmaktadır (3, 11). Çevre kirliliğini önlemek ve tarım topraklarının verimliğini korumak için tüm Dünyada bu konu ile ilgili teknik elemanlar, çevre dostu tarım sistemlerinin geliştirilmesi için çalışmaktadırlar. Bu amaçla geleneksel tarım sistemlerine alternatif olarak toprak ve ekosisteme olumsuz etkileri olmayan sürdürülebilir ve organik tarım gibi üretim sistemleri üzerinde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Trakya’da tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak çiftçilerine yeni bilgi ve teknolojilerle mutlaka desteklenmesi gerekir.
Tarımda sürdürebilirlik hareket eden bir hedef gibidir. Tarımsal üretim arazide biyolojik, fiziksel, kimyasal etkilerin altında yapılmakta ve tarımla uğraşanlar da sürekli değişen ekonomik, sosyal ve politik koşulların bulunduğu bir çevrede yaşamaktadırlar (4, 10). Gerçekte sürdürülebilir tarım sistemleri tarladan tarlaya ve bir mevsimden diğerine farklılık göstermektedir (5, 13).
Bu bildiri ile Trakya’da geleceğe dönük olarak tarımsal üretim planlamalarında çevre dostu olan sürdürebilir tarım sistemleri üzerinde durulması, bilimsel araştırma ve uygulamalar sonucu elde edilen yeni bilgi ve bulguların, pratikte üreticiler tarafından uygulanabilirlik, sürdürülebilirlik prensipleri çerçevesinde uygulamaya aktarılması olanaklarının ortaya konulması amaçlanmıştır.
2. SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMIN İLKELERİ:
Tarımsal sistemlerde sürdürülebilirliği sağlamak için hasat edilen ürünler tarafından kaldırılan, yıkanma veya buharlaşma yoluyla kaybolan besin maddeleri mutlaka tekrar toprağa geri verilerek doğal denge korunmalıdır. Bu nedenle sürdürülebilir tarımın diğer bir tanımı da ekonomik yönden uygulanabilir, çevre açısından uygun, sosyal yönden kabul edilebilir, ve politik yönden desteklenebilir olarak yapılmaktadır (4, 6, 7). Ekonomik yönden uygulanabilirlik deyince bugün ve gelecekte çiftçiler için üreticilere mutlaka gerekli olan geliri sağlaması anlaşılmalıdır. Çevre açısından uygunluğu toprak, hava, suyu bilinçli kullanarak ve doğayı koruyarak tarım arazilerinde sürdürülebilir tarımı mümkün kılmasıdır. Sosyal yönden kabul edilebilirlik, üreticilerin ihtiyaçlarını, yeni teknolojileri ve bölgesel ahlaki değerlere uygun olmasıdır. Politik yönden desteklenebilirliği ise tohum, gübre, kredi ve ürürünün değerine satılması gibi konuları içermektedir. Sürdürülebilir tarımı oluşturan bu dört unsurdan bir tanesi ihmal edilirse istenilen başarıyı sağlamak zorlaşır.
Sürdürülebilir tarımda verimli olabilmek için stratejik açıdan ekonomik bir gübreleme, anız yangınlarını önleyerek toprağın organik madde oranını koruma, azaltılmış toprak işlemesi, uygun bir ekim nöbeti ile entegre olarak hastalık, zararlılar ve yabancı otlarla mücadele büyük önem taşımaktadır.
Trakya’da, tarımsal üretimde süreklilik sağlanması için üreticilerin, şimdiye kadar uyguladıkları aşırı kimyasal ilaç ve gübre kullanımına dayalı tarımsal üretim yöntemlerini terk ederek, bölgelerine uygun uzmanlarca geliştirilen yeni üretim tekniklerini pratiğe geçirmeleri sağlanmalıdır. Bunun içinde iyi yetişmiş ıslahçı, agronomist, patolojist, ve ekonomistler bir koordinasyon içersinde sürdürülebilir tarım ilkelerini hep birlikte ilgili çiftçilere uygulamalı olarak anlatmalıdırlar. Karmaşık tarımsal problemler konusunda geliştirilen entegre çözüm programında genotip x çevre x yönetim x insan faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır (4).
En uygun yönetim ve girdi faktörlerinin kombinasyonu tarladan tarlaya, çiftlikten çiftliğe, bölgeden bölgeye fiziksel ve ekonomik çevreye göre değişmektedir(13). Dünya genelinde yapılan araştırma sonuçlarına göre elde edilen tecrübeler sürdürülebilir tarımın geliştirilmesi için azaltılmış toprak işlemesi, gübreleme teknikleri, ekim nöbeti, entegre zararlı, hastalık ve yabancı ot mücadelesi, su kullanma etkinliği ve adapte olmuş bitki çeşitleri ve destekleyici olarak da hayvancılık yapılması üzerinde durulmalıdır (12, 14).
Sürdürülebilir tarım işletme düzeyinde mutlaka bugün ve gelecek için çiftçiye yeterli kazanç sağlamalıdır. Kısıtlı imkanlara sahip fakir çiftçiler normal yetiştirme sezonunda yeterli verim ve gelir sağlamayan sistemlere kesinlikle yatırım yapamazlar.
Trakya’da sürdürülebilir tarım Ülke ihtiyacından başka mutlaka dış satımda talep gören ürünlere de yönelik olmalı, kalite ve maliyetleri de uygun olmalıdır.
3. TRAKYA’DA SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMDA UYGUN BİTKİ ÇEŞİTLERİNİN SEÇİMİNİN ÖNEMİ:
Tarımda uygun bitki çeşitlerinin yetiştirilmesinde stabilitenin önemi büyüktür. Uygun bitki çeşitlerinin seçiminde:
- Tarla bitkilerinde genetiksel farklılıklar: Genetiksel farklılıkların çiftçilere getirdiği avantajlar çoktur. Farklı genotipe sahip tohumların içersinde saklı bulunan risk azaltıcı potansiyel güçler bitkilerin yetişme dönemindeki biyotik ve abiyotik streslere karşı tolerans göstermelerinde çok önemli rol oynamaktadır.
- Hastalıklara karşı kalıcı dayanıklılık: Hastalıklara karşı dayanıklılığı geliştirilen çeşitler sürdürülebilir tarım için büyük öneme sahiptirler. Hastalıklara dayanıklı çeşitler birim alandan alınan verimde bir stabilite, çevre için tehlikeli ilaçların kullanımında önemli azalma sağlamaktadır (15).
- Tarla bitkilerinde azot kullanma etkinliği: Geliştirilen yeni bitki çeşitleri topraktaki bitki besin maddelerini daha etkili bir şekilde alıp bunu verimde göstermektedir. Bu çeşitler, bitki besin maddesi noksanlığı veya fazlalığından ileri gelen toksitelere, kuraklık zararına ve bununla birlikte ortaya çıkan problemlere karşı daha iyi tolerans gösterirler. Eğer geliştirilen çeşidin azot kullanma etkinliği iyi değilse yetişme döneminde tarlaya verilen azotun bir kısmı yağan yağmur veya sulama suyu ile yıkanarak yer altı ve yer üstü su kaynaklarına kirletici olarak karışacak, diğer bir kısmı da gaz halinde buharlaşarak atmosfere karışacaktır.
- Az azot isteyen kurağa toleranslı tarla bitkileri: Tarla bitkilerinde çeşitler geliştirilirken beklenilmeyen kötü iklim ve çevre koşulları da göz önünde bulundurulmalıdır. Yağışı az olan ve fakir topraklar için az oranda azot besin maddesi kullanan ve kurağa toleranslı olarak geliştirilen bitki çeşitleri sürdürülebilir tarımda verimin stabilitesini artırır, üretim girdilerini azaltır ve olabilecek kuraklık nedeniyle tarlanın kuraktan zarar görüp boş kalmasını önleyerek bir miktar ürün alınmasını sağlamaktadır.
- Tarla bitkilerinde asit ve alkali toprak koşullarına toleranslılık: Asit ve alkali karakterdeki tarla toprak koşullarında yetişebilecek, toleranslı bitki çeşitleri seçilmelidir.
4. SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMDA ÇEVRENİN ROLÜ:
Tarım yapılan alanların iklim ve toprak koşullarına göre yetiştirilebilecek bitki çeşidini seçme, değiştirme şansımız olmasına rağmen, çevrenin iklim koşullarını pek fazla değiştiremeyiz. Tarım yapılan çevrenin koşulları üzerine maksimum ve minimum sıcaklık, deniz seviyesinden yükseklik, yağış miktarı ve zamanı, buharlaşma oranı, güneşlenme, gün uzunluğu, toprak pH'sı ve diğer toprak karakterleridir. Geliştirilen bir çeşit bir lokasyonda verimli olurken başka bir bölgede verimsiz olabilir. Sürdürülebilir tarım açısından her bölgede hangi bitki türünün ve çeşidinin verimli olduğu yapılacak deneme ve demonstrasyonlarla mutlaka ortaya konulmalıdır. Sürdürülebilir tarım açısından özellikle marjinal, fakir alanlara uygun vasıflı çeşitler, yapılacak yetiştirme tekniği çalışmaları, toprakların organik maddesinin artırılması ve erozyon kontrolü için baklagillerin ekim nöbetine girmesi gerekmektedir. Bölgeye uygun olduğu tespit edilen çeşitlerin verimli olabilmesi için toprak hazırlığının uygun alet ekipmanla yapılması, ekim zamanı, ekim sıklığı, bakımı ve hasat edilen ürünün değerine pazarlaması gibi sorunların çözülmesi gerekmektedir. Bu gibi projeler sonucu ortaya konulan bulgular, iklim ve toprak açısından benzer ekolojilere de uygulanabilir (16).
Trakya’da farklı bölgelerdeki, toprak verimliliği, günlük sıcaklık ortalaması, yıllık yağış toplamı, güneşlenme süresi gibi benzer çevresel iklim ve toprak özelliklerine sahip tarımsal alanlardaki araştırma merkezlerinden elde edilen bilimsel araştırma sonuçlarını araştırmacılar birlikte değerlendirerek uygulamaya aktarma olanakları üzerinde durulmalıdır.
5. SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMDA YÖNETİMİN ÖNEMİ:
Gelecek yıllarda tarımda modern, teknik açıdan gelişmiş yöntemlerin uygulanması sürdürülebilir tarıma önemli katkılar sağlayacaktır. Agronomi sadece tarlada ilaçlama yapılıp alınan ürünün tartılması olmamalıdır. Tarımsal üretimde her bölgeye uygun modern üretim modellerine geçilmelidir. Başarılı bir tarım sisteminin uygulanmasında biyoteknoloji kadar, bilgi, yetenek, tecrübe ve kaynaklar da çok önemlidir. Tarımsal ürün yönetimi çiftçilik sistemlerinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunabilir. Sürdürülebilir tarımda uyulması gereken beş önemli temel öğe bulunmaktadır (4). Bunlar:
- Bitki besin maddeleri: Sürdürülebilir tarımda gübreleme yaparken düşen yağış miktarı ve alınabilecek verimde göz önünde bulundurarak ekonomik optimum seviyede stratejik bir gübreleme yapılmalıdır.
- Toprak organik maddesi: Toprak organik maddesini artırmak için yeşil gübreleme ve ürün artıklarından faydalanılabilir. Organik materyal sürdürülebilir tarımda toprağın verimliliğini artırmada ve korumada büyük öneme sahiptir. Topraktaki organik madde, aşırı toprak işlemesi, monokültür tarım ve ürün artıklarının tarladan yakılarak veya toplanarak uzaklaştırılması ile yok olmaktadır. Organik maddece zayıf bir toprağı iyileştirmek işçilik ve zaman açısından kısa sürede mümkün değildir. Bu nedenle bir çok çiftçi, gübrelemede ilk önce mineral gübreler ve çiftlik gübresi üzerinde durmalıdır. Sürdürülebilir tarımda toprağın organik maddesini artırmak ve korumak için azaltılmış toprak işleme yöntemleri, ekim nöbeti, ve hasat artıklarının tekrar toprağa verilmesi teknikleri üzerinde durulmalıdır (17).
- Ekim Nöbeti: Ekim nöbetinin amacı üst üste ekim sonucu besin maddelerinin toprakta azalmasının önüne geçilmesi, hastalık ve zararlıların çoğalmasının önlenmesi, bitki çeşitliliğinin sağlanması, toprakta kökleriyle azot tutan baklagil bitkilerinin ekim nöbetine girmesi ve hayvancılığa yem kaynağı sağlanmasıdır. Bitki çeşitliliğinin sağlanması tarımsal ekosistemde biyotik ve abiyaotik stres faktörleriyle mücadele etmede ve sistemin kendi kendini idamesinde büyük öneme sahiptir. Çiftçiler aynı yetişme döneminde farklı ürünler yetiştirmelidir. Örneğin kışlık ekimlerde buğdayın yanında bazı tarlalara arpa, tritikale, kanola, macar fiği; yazlık ekimde ise mısırın yanında ayçiçeği, nohut, mercimek, susam, patates, soya, yerfıstığı, pamuk, kavun ve karpuz gibi ürünlerden kendi yöresinin iklim koşullarına göre uygun olanını ekebilir.
- Toprak İşleme: Toprak işleme ile ilgili gerek Dünyada ve gerekse Ülkemizde toprak muhafazası toprak işleme ve bitkisel artık yönetiminin uygulanması sürdürülebilir tarımda verimliliği artırmaktadır. Burada azaltılmış toprak işlemesi ile malçlı toprak işlemesi önem kazanmaktadır. Özellikle eğimli arazilerde geleneksel toprak işlemede pulluk kullanılması sonucu korumasız çıplak toprak yüzeyi düşen yağmurların kinetik enerjisi ile toprağın verimli tabakasının erozyonuna neden olur, toprak yüzeyindeki çatlakları bu erozyon toprağı ile kapanarak geçirgen olmayan bir tabaka oluşur ve suyun toprağın derinlerine sızmasını engeller. Bunun sonucu çok değerli toprak ve su kaybının yanında sürüm için harcanan emeklerde boşa gider. Ayrıca aşırı toprak işlemesi organik madde kaybını, tohum yatağında rutubet kaybı sonucu bitki çıkışını olumsuz etkileyerek önemli oranda verim kaybına neden olmaktadır (18).
- Entegre Zararlı ve Yabancı Ot Mücadelesi: Entegre zararlı ve yabancı ot mücadelesinde ekim nöbetine hastalık, zararlılara dayanıklı verim gücü yüksek çeşitlerin sokulması sonucu minimum pestisit kullanılmaktadır. Örneğin hububat tarımında yaprak pas ve kök hastalıklarına karşı dayanıklı çeşitlerin tercih edilmesi bitkilerin yetişme öneminde fungusit gibi kimyasal ilaçların kullanılmasını önlemektedir.
6. SÜRDÜRÜLEBİLLİR TARIMDA İNSAN FAKTÖRÜ:
Çiftçilere tarımsal alanda yeni gelişmeleri ve teknolojileri aktarırken kültürel ve sosyal durumları da göz önünde bulundurulmalıdır. Çiftçiler genelde tüm Dünya'da muhafazakar, riskten uzak, kendi bulundukları çevrelerinde huzurlu olmak isterler. Bu nedenle, onlara yeni teknolojilerin aktarırken ihtiyaçları, kültürel değerleri ve amaçları iyi bilinmelidir. Sürdürülebilir tarım içersinde insan, araştırmacı, adaptasyon unsurlarının bulunduğu bir yeni araştırma modeli olmalıdır (4). Bu modelde bütün anahtar katılımcılar önceliklerin belirlenmesinde ve uygulanmasında yer alırlar. Bu araştırma-uygulama sürecindeki önceliklerinin belirlenmesi, planlama, uygulama aşamalarında ilgili Üniversite ve Araştırma Enstitülerinden uzmanlarla Tarım İl Müdürlükleri, çiftçi, ziraat odası, ticaret borsası, kooperatifler, çiftçi birlikleri, tarımsal gıda sanayiinin görev almasında fayda vardır. Bu ortak, işbirliği içindeki çalışma çiftçilerin refahını artırır ve toprak verimliliğini iyileştirir.
7. SONUÇ:
Trakya’da tarımsal üretimde istikrarlı bir gelişme sağlamak için gerekli projeleri hazırlama, uygulama, pratiğe aktarma konusunda sürdürülebilir tarımın ilkeleri göz önünde bulundurmalıdırlar. Sürdürülebilir tarımda üretim ile ilgili kararlar, "genotip * çevre * yönetim * insan" unsurlarının bir arada düşünüldüğü ortak değerlendirme modeli içersinde ele alınmalıdır.
Tarımsal üretimde sürdürebilirlik, çiftçiler tarafından ekonomik yönden uygulanabilir, çevre açısından sağlıklı, sosyal açıdan kabul edilebilir, politik yönden de gerçekçi ve desteklenebilir nitelikte olmalıdır. Tarımda sürdürülebilirliği sağlamak için hastalıklara, zararlılara, sıcaklığa, kuraklığa toleranslı, azot kullanma etkinliği yüksek, az girdi gerektiren, verimli ve kaliteli bitki çeşitleri üzerinde durulmasının yanında stratejik açıdan ekonomik bir gübreleme, anız yangınlarını önleyerek toprağın organik madde oranını koruma, azaltılmış toprak işlemesi, uygun bir ekim nöbeti ile entegre olarak hastalık, zararlılar ve yabancı otlarla mücadele gerekmektedir.
Trakya’da sürdürülebilir tarımda kimyasal ilaçların olumsuz etkilerini azaltmak için mümkünse biyolojik mücadele yapılmalı, hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşitler seçilmeli, pestisitlerin kalıntı etkileri pilot uygulamalarla izlenilmeli, çevre kirliliğine yol açmayan kimyasal ilaçlar uygun pülverizatörlerle kullanılmalı, son ilaçlama ile hasat arasındaki süre üzerinde dikkatle durulmalı, ekotoksikolojik lâboratuarlar her tarımsal bölgede kurulmalı, doğal predatörlerin çoğalması için parazitlere en az etkili dar spekturumlu, kalıcı özelliği olmayan ilaçlar seçilerek önerilen dozun üzerinde ilaç kesinlikle kullanılmamalı, çiçeklenme döneminde ilaçlama yapmaktan kaçınılmalı, bölgesel düzeyde önem arz eden ekosistemlerde ilaçlama yapmaktan kaçınılmalı ve ekonomik eşiğin altında olan hastalık ve zararlılara karşı ilaçlama yapılmamalıdır.
Bölgemizde sağlıklı bir toplum ve temiz bir çevre için tarım topraklarının verimliliğini koruyan üretim modelleri benimsenmelidir. Eğer bu konuda çiftçiler ve ilgililer yeterince duyarlılık göstermez ve gerekli önlemleri almazlar ise tarım toprakları, tatlı su kaynakları ve yaşam ileride çok daha ciddi problemlerle karşılaşacaktır. Geç olmadan sağlıklı bir toplum ve temiz bir çevre için sürdürülebilir tarımsal üretimde çiftçilerle birlikte tüm ilgililer el ele vermelidir.
KAYNAKLAR:
1. Cangir C, Yüksel O, ve Boyraz D, Trakya’da Amaç Dışı Arazi Kullanılmasının boyutları ve Arazi Kullanım Planlaması. Trakya’nın Bugünü ve Geleceği İçin Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu. 3-6 Ocak 1996. Çorlu, 1996.
2. Tok H, Trakya Bölgesinde Pestisit Kullanımı ve Pestisitlerin Çevre Üzerinde Olumsuz Etkileri, Trakya'da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu, 3-6 Ocak 1996, Çorlu. MMO Yayın No: 183:402-411, 1996.
3. Süzer S, Tarım ve Çevre. Trakya'nın Bugünü ve Geleceği İçin Trakya'da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu, 3- 6 Ocak 1996, Çorlu. MMO Yayın No: 183:327-332, 1996.
3. Reeves T G, Sustainable Intensification of Agriculture, Mexico, D.F.: CIMMYT, 1988.
4. White J, and Hartkamp A, Targeting productivity-enhancing resource-conserving
maize systems technologies in Meso-America, Mexico, D.F.:CIMMYT, 1998.
5. Eyüpoğlu F, Türkiye Topraklarının Verimlilik Durumu. Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Yayınları, Genel Yayın No: 220,
Teknik Yayın No: T-67, 1999.
7. Süzer S, Effects of Conventional and Biological Agricultural Systems on Soil Organisms and Productivity. 2'nd International Symposium on New Technologies for Environmental Monitoring and Agro-Applications. 18-20 October 2000, Tekirdağ, 2000.
8. Gogerty R, Farming to keep groundwater clean, International Agricultural Digest,
Volum:2, No:1:12-14, 1990.
9. Babadağlı T, İstanbul ve Çevresi Yeraltı Su Rezervuarlarının Kirlenme Potansiyelinin Değerlendirilmesi, İstanbul Su Kongresi ve Sergisi, 21-25 Haziran 1995, s:155-160, 1995.
10. Ercan A E, Metz J W, Suların Sağlığa Etkileri, İstanbul Su Kongresi ve Sergisi, 21-25 Haziran 1995, s: 199-208, 1995.
11. Anonymous. Topraksu İstatistik Bülteni. Topraksu Gn. Md. Ankara, 2000.
11. Çapan Z U, Çevre ve İnsan, "Yeraltı Suyunun Tarım İlaçlarından Korunması"
Haziran 1986, Yıl 1 Sayı 1, Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü, 1986.
13. Erenstein O. Conservation Tillage or residue Conservation? Evaluation of Residue Management in Mexico. NRG Reprint Series 97-02. Mexico, D.F.:CIMMYT, 1997.
14. Pardey P G, and Wood S, Targeting research by agricultural environments, Presented at the World Bank Conference on Agricultural Technology: Current Policy Issues for the International Community and the World Bank, 21-23 October, Airlie House, Virginia, 1991.
15. Byerlee D., 1994. Modern varieties, productivity, and sustainability: Recent experience and emerging challenges, Mexico, D.F.: CIMMYT, 1994.
16. Süzer S, Anız Yakmanın Tarım Toprakları ve Doğa Üzerinde Yaptığı Olumsuz Etkiler, Marmara’da TARIM, Sayı:60:5-6, 1994.
17. Süzer S, Trakya Bölgesi Tarım Alanlarında Görülen Erozyonu Önlemede Bilinçli
Toprak İşlemenin Önemi. 1. Trakya Toprak ve Gübre Sempozyumu. 20-22 Ekim
1997, Tekirdağ, Sayfa:191-198, 1997.
18. Reeves T G, Technical progress on and off the farm: Some principles but mainly practice, Journal of the Australian Science 53:154-157, 1987.