Tarım ve
Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nün iklim değişikliğinin
tarımsal üretime, suya ve ekosisteme etkilerini değerlendirmek ve çözüm
önerilerini masaya yatırmak amacıyla düzenlediği, Bakanlığın merkez ve
taşra birimlerinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü
(FAO) temsilcilerinin, ilgili STK'lar ve akademisyenlerin katılımıyla,
"Değişen İklim, Dönüşen Tarım: İklim Değişikliği ve Tarım Çalıştayı"
serisinin ilki Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir PAKDEMİRLİ'nin
teşrifleriyle Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü'de başladı. Çalıştaya Enstitü Müdürümüz Dr. Ali PEKSÜSLÜ de katıldı.
Tarım
ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, tüm dünyanın küresel ısınma ve
iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini ciddi boyutlarda hissettiğini
vruguladı "Son 50 yılda, sel, fırtına, kuraklık gibi doğal afetlerin
sayısı 5 kat arttı. Son 10 yılda küresel afetlerin
yıllık zararı 170 milyar dolara ulaştı. Eğer tedbir alınmazsa, 2050
yılında iklim değişikliği ile birlikte dünya nüfusunun yaklaşık yüzde
20'sinin sel riski ile karşı karşıya kalacağı, nüfusun yarısının ise
susuzluk riski yaşayabileceği öngörülüyor. Tarımsal üretimde ise iklim
değişikliğinin etkisiyle 2050'ye kadar verimde yüzde 10 ila yüzde 25
arasında bir düşüş bekleniyor."
Türkiye'de
de iklim değişikliğinin bazı bölgelerimizde aşırı yağış ve sel afeti,
bazı bölgelerimizde kuraklık, bazı bölgelerimiz de büyük orman
yangınları olarak karşımıza çıktığını ifade eden Bakan Pakdemirli,
"Ülkemizde meteorolojik ve tarımsal kuraklık riskimiz giderek
artıyor, daha önce her 10 yılda bir yaşanan kuraklıklar, bundan sonra
5-6 yılda bir karşımıza çıkacak. Suyumuzun dörtte üçünü kullanan tarım,
bu süreçten en fazla etkilenecek sektörlerin başında geliyor. Önümüzdeki
süreçte afetlere daha çok maruz kalacağız. Elbette Türkiye tarımıyla,
sanayisiyle büyümeye ve gelişmeye devam edecek. Ancak bu büyümeyi
kaynakları tüketerek değil, doğru yöneterek, çevreyi koruyarak ve sera
gazını azaltan üretim yöntemlerini hızlıca uygulamaya alarak
gerçekleştirmemiz hayati önem taşıyor. Türkiye iklim değişikliğine
seyirci kalacak bir ülke değildir, tarımı dönüştürüp, yeni iklime hazır
olacağız" dedi.
Kuraklığın etkilerini
en aza indirmek amacıyla 81 il için hazırlanan "Tarımsal Kuraklıkla
Mücadele Stratejisi Eylem Planı"nın başarıyla uygulandığını belirten
Bakan Pakdemirli şöyle devam etti, "Kuraklık riskine karşı ürünlerin
gelişimlerini izliyor, sulu ve kuru tarımda süreci planlıyor ve
kuraklığa karşı alınacak tedbirleri belirliyoruz, kuraklığa dayanıklı
çeşitlere ait tohumlukları kullanarak üretim yapan çiftçilerimizin
desteklenmesine yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Ayrıca,
kuraklığın etkilerini en aza indirmek için üreticilerimize yönelik
birçok destek uygulamasını da devreye alıyoruz."
Kuraklık,
don, sıcak rüzgâr, sıcak hava dalgası, aşırı yağış gibi riskleri
sigorta kapsamına alan TARSİM, üreticilerimiz için oldukça önemli bir
uygulama. Bu yıl TARSİM kapsamında toplam 1,6 milyar lira hasar
tazminatının 800 milyonunu ödedik. Hasar tespitlerinin
bitmesi akabinde kalan tazminatlar da üreticilerimize ödenecek. Hasar
ödemeleri içinde kuraklıktan zarar gören 43 ilimizde 14 bin 213
üreticiye toplam 214 milyon lira hasar ödemesi yaptık. TARSİM sayesinde
çiftçilerimiz geleceğe güvenle bakıyor."
Su
yatırımlarıyla ilgili olarak, "Son 19 yılda Cumhuriyet tarihinde
yapılanların 2 katından fazla olan 600 barajın hizmete alındığını,
hedefimiz inşaatı devam eden projeler tamamlandığında bu oranı yüzde
90'ların üzerine çıkarmaktır. Cumhuriyet tarihinin ilk Su Şurası'nı
Sayın Cumhurbaşkanımızın desteğiyle 30 Mart'ta başlattık. Su Şurası
kapsamında ilgili tüm paydaşlarla birlikte suyumuzun geleceğini
konuşuyor, hedeflerimizi ortaya koyuyor ve yol haritamızı belirliyoruz.
'Su Vatandır' diyoruz.
Bakan
Pakdemirli, İzmir'de başlayan, Şanlıurfa ve Ankara ile devam edecek
çalıştaylardan elde edilecek çıktıların çok değerli olduğunu
vurgulayarak, bu çalıştaylardan elde edeceğimiz çıktılar, iklim
değişikliğine yönelik oluşturacağımız eylem planımızın şekillenmesine
büyük katkı sağlayacak, bizlere yol gösterecektir. İklim değişikliğine
yönelik kararlı ve kapsamlı çalışmalarımız artarak devam edecek" diye
konuştu.